17 Temmuz 2012 Salı

Bilgisayarlar insan psikolojisinden anlayacak



Yeni üretilen yazılım ile birlikte yüz ifadelerinin tanınması ve anlaşılması mümkün olacak.

 
More Sharing ServicesPaylaşShare on emailShare on printShare on facebookShare on twitterShare on googleShare on oyylaShare on googlebuzz
Işık Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde geliştirilen yazılım sayesinde yüz anatomisine dayalı ifade tanımak mümkün. Bu sayede artık ruh halimize göre hareket eden sadece akıllı değil aynı zamanda anlayışlı cihazlarımız olacak.
Işık Üniversitesi ev sahipliği yaptığı bilimsel araştırmalarla dikkat çekiyor. Işık Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Taner Eskil tarafından sürdürülen ‘Yüz Anatomisine Dayalı İfade Tanıma’ projesiyle günlük yaşamı kolaylaştıran buluşların önü açılırken, geleceğin üretkenı çözümleri için işaret fişekleri yakılıyor.
‘Yüz Anatomisine Dayalı İfade Tanıma’ çalışması insan yüzünün bir haritasını çıkararak bilinen duygu ifadelerinin yeniden tanımlanmasını sağlıyor. İnsan yüzünün kas yapısı temel alınarak oluşturulan model ile insan yüzünün bütün ifadeleri noktalar halinde bilgisayar ortamına aktarılıyor. Oluşturulan modelle yüzün kas hareketlerine odaklanılarak yüz ifadeleri görüntülendikten sonra çok hafif ifade değişikliklerinin yakalanması ile duygu durumlarının tespit edilmesi sağlanıyor.
Hızlı ve otomatik biçimde ifade tanımayı sağlayan teknoloji birçok alanda yeni ufuklar açacak türden. Sinemadan 3 boyutlu oyunlara, güvenlik sistemlerinden estetik cerrahiye kadar birçok alanda çığır açacak olan çalışma, insan makine etkileşimini de üst düzeye çıkartacak, duygusal tepkilerimizi anlayabilen ve yanıt verebilen sistemlerin gelişmesine katkı sağlayacak.
Araştırmanın hayata uygulanabilir çözümlerin kapısını açıyor oluşu bir diğer önemli özelliği. Çalışma, insan tepkilerini algılayan ve uygun tepkiler veren bilgisayarların, yorgunluğu algılayan otomobilleri, biyometri alanında yeniliklerin önünü açarken, sinema endüstrisinin de çözüm ortağı olacak hedefleri kapsıyor.
“Hızlı ve otomatik ifade tanıma teknolojisi geliştiriyoruz”
‘Yüz Anatomisine Dayalı İfade Tanıma’ çalışmasının sürdüren Işık Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Taner Eskil, araştırmalarında kapsamlı bir şekilde yüz ifadelerinin analizinin ardından projenin daha da genişleyebileceğini
belirtiyor. Eskil, bu projenin pratik uygulamalarını ise şu şekilde anlatıyor, “Araştırmamızın pratik uygulamalarından bir tanesi sıkıntı, yorgunluk ve stres gibi psikolojik durumların otomatik saptanması olacaktır. Bu özellikle pilotluk, şoförlük, sistem güvenliği gibi kritik görevlere sahip personelin çalışmaya elverişli olmadığı durumların belirlenmesi ve kazaların önlenmesinde önemli rol oynayacaktır. “
Çalışmanın Türkiye’de bir ilk olduğunu vurgulayan Eskil, “Sistem kullanıcılarının yüz ifadelerinin doğru analizi ile insan ve bilgisayar etkileşimi daha hızlı ve tatminkâr olacaktır. Geliştirdiğimiz bu algoritma, kriminal alanda şüphelilerin farklı açılardan çekilmiş ‘fotoğraflarının’ üretilmesinde  kullanılabilecektir.” dedi.

Bilinmeyen bilgisayar suçları







Bilgisayarınızla her gün yaptığınız bu 6 şey, bazen insanları hapse kadar götürebiliyor 

Dünyanın farklı bölgelerindeki ülkeler, son teknolojileri engelleyerek vatandaşlarının fikirlerini internette paylaşmasının önüne geçmek isteyebiliyorlar. Bir çoğumuz, internetteki özgür hayatımızın değerinin aslında çok da farkında değiliz; ancak bu özgürlüğü hayal edenlerin sayısı hiç de az değil. İşte bazı ülkelerde işlemeniz halinde hapse düşebileceğiniz 6 bilgisayar suçu.

Skype ve çevrimiçi sesli sohbet

Etiyopya'da bir kanun taslağı, Skype ve VoIP hizmetlerini yasadışı hale getirmeyi amaçlıyor. Kanun, temel olarak şirketlerin kendi VoIP hizmetlerini sağlamalarına engel olmaya çalışsa da, kanunda yer alan bir satır, Skype ile internetten arama yapmak, bir ülke vatandaşının 3 sene hapis ile cezanlandırılmasını sağlayabilir.

Dahası, ülkede 2002'de onaylanan bir yasaya göre internet yoluyla sesli iletişim ve faks hizmetlerini kullanmak yasaklanmış bulunuyor.

Blog yazarlığı ve e-posta iletme

Bazı otoriter yönetimler, hoşlarına gitmeyen her tür konuşmayı bastırmak isteyebiliyorlar. Örneğin 2005'deki Human Rights Watch raporuna göre Suriye hükümeti, vatandaşlarını fikirlerini çevrimiçi olarak paylaşmaktan alıkoymuştu. Bununla da kalmayan hükümet, politik şakaları e-posta ile iletmeyi de yasaklamıştı.

Yorum yapmak ve isimsiz dolaşmak

Suriye, Human Rights Watch'ın 2007 raporuna göre hükümet hakkında görüş bildiren iki kişiyi hücre hapsine almıştı. Bunun yanında yetkililerin hoşuna gitmeyen yorumlar yapan birkaç kişi de 2 sene hapse mahkum olmuştu.

Krala veya dine saygısızlık yapmak

Bazı ülkelerde insanlar, yönetimi eleştirmekten öte, sadece kralı veya dini eleştirmekten nedeniyle bile tutuklanabiliyorlar. Tayland'daki bir Amerikan vatandaşıo, "monarşiye saldıran" bir makaleyi tercüme ederek blog'unda yayınladığı için tutuklanmıştı. Tayland'daki kanunlar, monarşiye hakaret etmeyi 15 seneye kadar hapis cezası ile cezalandırabiliyor. Endonezya'da ise bir adam, Facebook'da "Tanrı yoktur" diye bir paylaşımda bulunduğu için 2.5 sene hapse mahkum olmuştu.

Çevrimiçi kumar

Çevrimiçi kumar oyunları, birçok ülkede yasal da olsa örneğin ABD'de yasal değil. Amerikan hükümeti, şimdiye kadar sadece kumar sitesi işletenleri tutukladı. FBI ise herkese açık olarak yaptığı uyarıda, Facebook'ta ofis çapında kumar oyunu sunmanın tutuklanmayla sonuçlanabileceğini söylemişti.

Dosya paylaşımı

Dosya paylaşımı suçlamaları genellikle hukuk mahkemelerinde çözülüyor ve tutuklanma ile sonuçlanmıyor. Bazı ülkelerde ise dosya paylaşımını kişisel amaçlarla kullanmak, tamamen yasal durumda. Örneğin Hollanda'da dosyaları kişisel kullanım için indirmek yasalara uygun olarak değerlendiriliyor.

Dakika dakika kolanın vücudumuza zararları..



Kolayı çoğumuz düşünmeden tüketiyoruz. Peki, kola içtikten sonra vücudumuzda ne gibi değişiklikler olur?

Prof. Dr. Ayşe Akın bir bardak Kola içtikten sonra vücudumuzda meydana gelen sürecin sağlığımıza etkilerini anlattı.

İşte bir bardak kolanın dakika dakika zararları…


Dakika dakika kolanın vücudumuza zararlar
İLK 10 DAKİKA: * 10 çay kaşığı şeker vücudunuza girer. (Günlük almanız gereken şeker miktarının tamamı kadar)

* Fosforik asit tat alma duyunuzu keser.

* Aşırı şeker yüklemesinden dolayı kusmanızı engeller.

20 DAKİKA: * Kan şekerinizde ani bir yükselme olur.

* Yüksek miktarda insulin patlamasına neden olur.

* Karaciğeriniz vücudunuzdaki şekeri yağa çevirerek buna bir yanıt verir.

* Bu sadece bir kaç dakika içinde olur.

40. DAKİKA: * Kafein emilimi tamamlanır.

* Göz bebekleriniz büyür.

* Kan basıncınız yükselir.

* Karaciğeriniz kana daha fazla şeker pompalamaya başlar.

* Beyninizdeki adenozin reseptörleri rehaveti önlemek için bloke olur.

45 DAKİKA: * Beyninizde dopamin salgısı artar.

* Bu tıpkı eroinin vücuta yaptığı tepkimelere benzer.

60 DAKİKA: * Kafeinin diüretik özellikleri baş gösterir (tuvalet ihtiyacı gibi).

* Bu da vücutta depolanmış kalsiyum, magnezyum ve çinko’nun da beraberce dışarı atılması demek.

BİR SÜRE SONRA…

* Şeker ihtiyacını tekrar duymaya başlayacaksınız

* Kendinizi halsiz ve bitkin hissedeceksiniz.

* Vücudunuzda kola ile aldığınız bütün su tekrar dışarı atıldığı için susuzluğunuzu tekrar hissedeceksiniz.

* Şeker ihtiyacını takiben, kafein isteği de başlayacak (sigaradaki gibi)…

Şuan fotoğraflardan dolayı kola içme ihtiyacı duyabilirsiniz! Fakat biz zararlarını düşünüp, doğru karar vermenizi öneririz

Virüslerden elektrik üretildi




ABD’li bilim insanları, zararsız virüslerden enerji üretilmesini sağlayacak bir metod geliştirdi.


Virüslerden elektrik üretildi
ABD’li bilim insanları, mekanik enerjiyi elektriğe çeviren sağlığa zararsız virüslerden enerji üretilmesini sağlayacak bir metod geliştirmeyi başardı. ‘Virüs jeneratörle’, sıvı kristal ekranda ’1′ rakamını oluşturdu.

ABD Enerji Bakanlığı’na bağlı Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarları, M13 adı verilen bakteri yiyen virüsleri, jeneratöre çevirdi. Elde edilen başarı, sürekli kullandığımız akıllı telefon gibi cihazların, bir gün yürüyüş ve diğer günlük aktiviteler sayesinde çalışmasını, şarj olabilmesini çalışmasını sağlayacak.

Bilim insanlarının geliştirdiği jeneratör, biyolojik materyalden piezoelektrik (belli materyallerin basınçla elektrik ortaya çıkarması) yoluyla enerji açığa çıkarılmasını sağlayan kendi alanındaki ilk örnek.

Araştırmacılar, bir kağıt kalınlığında jeneratör üreterek, bir sıvı kristal ekranı çalıştıracak kadar enerji elde etmeyi başardı. Ekranın çalışması için, bir mühendis, M13 virüslerle kaplanmış bir elektrot koluna parmağıyla basıyor. Virüsler, parmağın dokunuşundaki gücü, elektrik yüküne çeviriyor.

Gerçekleştirilen deneyde yer alan Berkeley Üniversitesi akademisyeni Seung-Wuk Lee, “Daha fazla araştırma yapmamız lazım. Ancak ‘kişisel’ güç jeneratörlerinin geliştirilmesi adına önemli bir adım attık” dedi.

Akıllı virüs

Ağırlıklı olarak biyo mühendislik alanında kullanılan M13 virüsleri, insanlara zararlı olmadığı gibi, birkaç saat içinde sayıları milyonlara ulaşacak şekilde kendini kopyalayabilme özelliğine sahip. Çubuk şeklindeki virüsler, içinde bulundukları alana doğal olarak düzenli bir şekilde yayılabiliyor.

Lee ve ekibi, bakteriyofaj virüsü ilk olak testten geçirip piezoelektrik özelliği olduğunu doğruladı. Virüslerden maksimum etkinlik elde edebilmek için M13’lerin genetik yapısıyla oynandı. Ardından, her biri tek bir levha içeren 20 virüs katmanı en yüksek performans elde edebilmek için üst üste kondu. Son olarak, çok katmanlı levha, sıvı kristal ekrana kablolarla bağlı iki altın kaplama elektrotun arasına kondu (videoda ekrana bağlı kablolar neredeyse belli olmuyor).

Deneyde, 400 mili voltluk enerji tespit edildi. Bir AAA pilin (1,5 Volt) neredeyse çeyreği kadar olan enerji, ekranda “1” rakamının oluşmasını sağladı.

Lee, “Şimdi elde ettiğimiz başarıyı geliştirmenin yollarını arıyoruz… Biyoteknoloji, genetik olarak modifiye edilmiş çok sayıda virüs elde etmemizi sağlıyor. Virüslere dayanan piezoelektrik materyaller, bir gün mikro elektronik alanında büyük atılımlar sağlayabilir” dedi.

Asla unutulmayacak 9 olay!




Henüz sadece 7 ay geçti ama 2012 yılında yaşanan bu 9 olay, yıllar geçse de unutulmayacak...

2012 senesinde şahit olduğumuz önemli teknolojik olayların sayısı hiç de az değil. ABD'nin korsan web sitelerini kapatması, dev şirketlerin çöküşü veya birleşmesi, beklenmeyen, sürpriz ürünler ve fazlası 2012'de yaşadıklarımız arasında bulunuyor. İşte 2012'de yaşanan en önemli 9 teknolojik olay.

9. Samsung, Apple'a karşı patent davası kazandı

Tarih: 9 Temmuz

Bu ayın başlarında, kısmen de olsa Samsung bir zafer kazanmıştı. Hakim Colin Birss, Samsung'un Galaxy tabletlerinin "Apple tasarımındaki aynı basitliğe sahip olmadığını" söylemiş ve "onlar kadar havalı değil" diyerek herkesi şaşırtmıştı.

8. Facebook, Instagram'ı satın aldı

Tarih: 9 Nisan

Facebook'un teknoloji arenasında Google, Microsoft ve Apple kadar büyük olup olmadığı konusundaki şüpheler, Instagram'ı 1 milyar dolar karşılığında satın almasının ardından ortadan kalkmıştı.

7. Kickstarter rekor kırdı

Tarih: 2 Mayıs

Fon toplama platformu Kickstarter, girişimcilerin en önemli adreslerinden bir tanesi halini almayı başardı.

6. RIM zor anlar yaşıyor

Tarih: Ocak-Temmuz

RIM'in dördüncü çeyrek rakamları, durumunun pek de iyi olmadığını ortaya çıkarmıştı. Şirketin gelirleri yüzde 11 düşmüş ve toplam BlackBerry sevkiyatları yüzde 21 gerilemişti. RIM'in maliyetleri azaltmak üzere 5.000 çalışanı işten çıkarma planları da kötü gidişatı onaylar nitelikteydi.

5. Apple'dan Retina'lı laptop

Tarih: 11 Ocak

Apple, Retina ekranlı iPhone 4'ü çıkardığından beri hayranları, ondan Retina çözünürlüğüne sahip bir HD ekran bekliyorlar. Bu sene yeni iPad ile bu beklenti kısmen karşılanmıştı. Haziran ayında tanıtılan Retina ekranlı MacBook Pro ise tüm Apple hayranlarını memnun edecek Retina ekrana sahipti.

4. Google hayatımıza ve tablet piyasasına girdi

Tarih: 27 Haziran

Google, yeni Nexus 7 tableti ile yeni bir tablet sınıfı ve standardı oluşturmak istiyor. Asus tarafından geliştirilen tablet, Android 4.1 ile çalışıyor ve oldukça temiz bir Android deneyimi sunuyor.

Nexus Q ise direkt olarak Apple TV'yi hedef alan bir medya cihazı. Android cihazlarıyla uyum içinde çalışan cihaz, herhangi bir Android'li telefonla kontrol edilebiliyor.

3. Microsoft'tan yeni tabletler

Tarih: 18 Haziran

Bu tarih Microsoft için oldukça önemliydi. Zira şirket, yeni Surface tabletlerini tanıtmış, ilk kez yazılımlarını taşıyan şirketlere direkt olarak rakip olmuştu.

2. Megaupload kapandı

Tarih: 20 Ocak

Çevrimiçi depolama ve dosya paylaşımının en önde gelen isimlerinden Megaupload, ABD Adalet Bakanlığı tarafından beklenmedik bir biçimde kapatılmıştı. Bu kapatılmanın arkasında RIAA ve MPAA'nın şikayetleri yatıyordu.

1. Facebook halka açıldı

Tarih: 18 Mayıs

Yılın en önemli teknolojik gelişmelerinden bir tanesi, yıllar süren söylentilerin ardından Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in şirketini halka açmaya karar vermesiydi. Halka açılma ile sosyal devin yaklaşık 900 milyon kullanıcısı olduğunu,  son senelerde dev bir büyüme gerçekleştirdiğini ve şirkete 104 milyar dolar değer biçildiğini öğrendik.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Bilgisayar neden çöker?




Hepimizin korkulu rüyası "bilgisayarın çökmesi" durumu neden yaşanır? PC'ler neden çöker?





Uygulamalar çakışırsa
Yazılımlar yazılırken...
Donmalar da bir çeşit çökmedir
Kernel çekirdeği ve hiyerarşi
Ekran kartı sürücüleri
Yeni sürücüler, yeni DirectX
Hata bildirimleri işe yarıyor
Donanım sorunları ise bambaşka bir dünya
Gelecekte ne olacak? Sistem yine çökecek mi?

1.->Bilgisayar neden çöker?


Bilgisayar kullanan herkesin başına gelmiştir, çalışırken, oyun oynarken, internette gezerken... Bir hata ekranı çıkar ve çalışan uygulama çöker. Ya da daha kötüsü, sistem çöker ve bilgisayarı baştan başlatmak zorunda kalırsınız. Yaptığınız şeyin bölünmesi bir yana, üzerinde çalıştığınız işte veri kaybedebilir veya oyunda güç bela geçtiğiniz bölümle baştan uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.

Mavi ekran Windows tanıtımında Bill Gates'in bile başına gelmiştir. Hem de birden fazla defa! Özellikle ilk Windows sürümlerinde ya da diğer eski işletim sistemlerinde mavi ekran ya da hata mesajları bugün olduğundan çok daha sık gerçekleşir ve kayıplar da daha büyük olurdu. Günümüzde bu hatalar azalmış olsa da bitmiş değildir. Yepyeni, gıcır gıcır Windows 7 ya da Snow Leopard da çöker, Linux sürümleri de; kaçış yoktur.

İşte bu makalemizde gerçekleşen bu sistem çökmelerinin altında yatan sebepleri açığa çıkartıyoruz.


Uygulamalar çakışırsa


Galeri: Olimpiyatlara "mavi ekran" damgası!
Bir bilgisayarın çökmesinin sayısız farklı sebebi vardır. Sorun donanımda veya yazılımda olabilir.


En sık karşılaşılan sorun çalışan uygulamaların çökmesidir. Bu çökmelerin temel sebebi yazılımın kuralları uygulamaması ya da programcıların beklemediği bir durumun gerçekleşmesidir. Bunun en yaygın sebebi hafıza hatalarıdır. Kullanıcıların karşısına en sık çıkan hata "memory error"dür.


İşletim sistemi yazılıma kullanması için kaynak ayırır. Uygulama normal çalışırken bu mevcut hafıza limitleri dahilinde kalır ve genellikle sorunla karşılaşılmaz. Ancak yazılımdaki hatalar yüzünden ya da beklenmeyen bir durumla karşılaşıldığı için yazılım ek sistem kaynağına ihtiyaç duyabilir ve bu kaynağı kimseye sormadan kullanmaya kalkışabilir.


Yazılım kendisine ait olmayan hafızayı kullanmaya kalktığında, o hafıza bölümü başka bir yazılım tarafından kullanılıyorsa bir çakışma gerçekleşir. Yazılımlar verileri koydukları gibi bulamazlar ve alıp işlemeye kalktıklarına beklenmedik bir hata ile karşılaşarak çökerler.


Aslında uygulamaları çökerten işletim sisteminin kendisidir. İşletim sistemi bunu sistemi korumak için yapar ve etkileri kestirilemeyen durumları baştan engeller.



Yazılımlar yazılırken...





Beklenmedik durumlar yazılımı çökertebilir. Yazılım iyi bir istisna kontrolüyle (Exception handling) donatılmadıysa çöker. 

Programcılar yazılımları hazırlarken, kullanıcıların sadece belirli veriler girmesine izin verir. Bu veriler yazılımın işleyebileceği türde komutlardır. Eğer kullanıcı yazılımın işleyemeyeceği türde bir veri girerse yazılım çöker. Kullanıcı, programcının beklemediği ve engellemediği ya da yazılıma bu durumla karşılaşırsa ne yapmasını gerektiğini söylemediği durumlarda gerçekleşen budur. 

Eğer yazılımlar bu tür durumlarda çökmeseydi, sonuçta ortaya yazılım kilitlenip kalırdı veya yapmaması gereken şeyler yapar, sistemde garipliklere sebep olurdu. Bu durum da zaman zaman gerçekleşir ve kullanıcılar beklenmedik durumlarla karşılaşır

Donmalar da bir çeşit çökmedir





Yazılımlar bazen donar, aslında bu da bir çökme çeşididir. Yazılım ekranda görünmeye devam etse de işlevini yerine getirememektedir ve kısılıp kalmıştır. Bu durumda işletim sistemine yazılımı zorla çökertmesi söylenebilir. Bu Windows'ta Ctrl-Alt-Delete tuşlarına aynı anda basılarak açılan görev yöneticisinden yapılır. İşletim sistemi durumu fark edip bir süre sonra otomatik olarak da yazılımı kapatabilir.

Çökmeler hemen hemen her gün yaşanan olaylardır ve en sık kullanılan uygulamalarda haliyle daha sık karşılaşmak mümkündür. Özellikle internet tarayıcılar pek çok beklenmedik durumla karşılaştıkları için sık sık çökerler. 

Oyunlar da belirli ve kısıtlı bir zaman diliminde yetiştirilmeye çalışılan ticari yapımlar olduklarından açıklarla ve hafıza kullanım hatalarıyla doludurlar. İyi oyunlar elbette kolay kolay çökmez. Sorunlu oyunlar için de bu durumları düzelten yamalar çıkartılır.


Kernel çekirdeği ve hiyerarşi


Bazı hatalar sadece uygulamayı değil, bütün işletim sistemini çökertmeyi başarır. Bunun için kernel seviyesinde bir hata olması gerekir. Kernel bir işletim sisteminin çekirdeği ve en önemli parçasıdır. Donanım katmanının üzerinde kernel, daha sonra da soğanın katmanları gibi önem sırası azalan yazılımlar kaplıdır. Her biri birbiriyle ve diğer seviyelerle etkileşim içerisinde ve bir hiyerarşinin parçası olarak görevini yapar.

İlk işletim sistemlerinde çoğu işlem kernel seviyesine çok yakın çalıştığı için, oluşan küçük hatalar bile sistemi çökertebiliyordu. Günümüzde sistemlerin daha az çökmesini sağlamak için araya güvenlik ve istikrar sunan bir mesafe konuldu. 

Artık uygulamalar daha yalıtılmış bir şekilde çalışıyor, bu da kernelin saçmalamasını ve çökmesini engelliyor. Örneğin Chrome internet tarayıcı, sekmeleri birbirinden yalıtılmış bir şekilde çalıştırıyor. Bu sayede bir sekme çöktüğünde internet tarayıcı bütün diğer sekmelerle birlikte çökmüyor.


Ekran kartı sürücüleri



Yazılımları yalıtmak, sürücülere göre daha kolay. Sürücüler, donanımın işletim sistemi tarafından tanınmasını ve işletim sisteminin gerekli işlemleri donanıma yaptırmasını sağlayan yazılımlardır. İşte bu yüzden işletim sisteminin çekirdeğinden uzaklaştırılamazlar. Sürücüler kötü yazılmışsa sistem tamamen çöker, uygulamalar saçmalar, performans sürünür; yani kötü olaylar olur.


İşletim sistemiyle uyumlu çalışan sürücüler test edilmiş ve imzalanarak onaylanmıştır. Ancak bu sürücüler de sorunsuz değildir; kolay kolay da olamaz. Çünkü programcılık çok detaylı ve zor bir iştir, yapılan hatalar kendisini kötü bir şekilde gösterir. İyi yazılmış sürücüler kolay kolay sorun çıkartmaz ve donanımın içerisinde bulunan komut setlerini verimli bir şekilde kullanarak performansa olumlu etkide bulunur.


Yeni sürücüler, yeni DirectX



Sürücüler içerisinde en karmaşık olanları işlemci sürücüleridir. Diğer donanımlar kısıtlı sayıda işlemle uğraşırken, ana işlemci pek çok işle uğraşır. Bu genişlik ve esneklik de daha çok soruna davetiye çıkartır.


Özellikle oyuncular ekran kartı sürücülerinden muzdarip olurlar. Ekran kartları, oyunları daha gerçekçi ve eğlenceli hale getirmek için pek çok ince detayla uğraşırlar. Bütün bu grafik detayların programlanması da epey meşakkatli bir iştir. Hataya oldukça müsaittir ve oyun piyasasındaki rekabet, programcıları diğerlerinden daha detaylı, daha iyi görünen oyunlar yapmaya zorladıkça işin çapı büyür. DirectX'in yeni sürümüne göre programlama yapmak, yeni şeyler öğrenmek ve kullanmak demektir, daha iyi grafikler hiç de kolay bir iş değildir.


Ekran kartlarında bulunan anti-aliasing, anisotropic filtering gibi sayısız özellik bu donanım için yazılan sürücülerin oldukça karmaşık olmasında pay sahibidir. Yeni oyunlarla birlikte ekran kartı sürücüleri de güncellenip durur ve sürümler arasındaki küçük farklar pek çok hatayı giderebildiği gibi, beklenmedik yeni hatalara da sebep olabilir.




Hata bildirimleri işe yarıyor





Günümüzde sistem çökmeleri işletim sistemi tarafından takip ve kayıt edilerek, geliştirici firmaya yollanıyor ve analiz ediliyor. Kullanıcının onayıyla gerçekleşen bu işlem sayesinde en sık karşılaşılan sorunlar ve buna sebep olan koşullar anlaşılarak bunlara karşın çözüm geliştirilebiliyor.


Çökmelerden sonra karşınıza çıkan hata bildirimleri bu açıdan çok önemli. Sorunların hızla çözülebilmesi için bunları yollamanız faydalı olacaktır. Yollanan bilgiler yazılımın çökmeden önce yaptığı işlem, kullanılan sürücü ve donanım gibi bir ton veri içerir. 


Windows 7 geçmişte edinilen tecrübeler ışığında hafızanın durumunu takip ederek sorun olduğunda yazılımı yalıtıp çökmenin bütün sisteme yansımasını engellemeye çalışır. İşletim sisteminin çökmesi baştan engellenirse de durumun analizi daha kolay olur.




Donanım sorunları ise bambaşka bir dünya


Çökmeler fiziksel donanım sorunlarından da kaynaklanabilir. Parçalar beklendiği gibi çalışmazsa durum yazılıma yansır ve ortaya ısrarla tekrarlanan sorunlar çıkar. Mesela içi toz dolu bir heatsink veya bozuk bir fan yüzünden aşırı ısınan ekran kartınız, ekranda garip şekiller çıkmasına sebep olabilir. Basit bir kısa devre yüzünden bilgisayarınız açılmayabilir.

Çok ilginç bir sebep ama kozmik ışınlar bile sistem çökmesine sebep olabilir. Ölçülmesi çok zor olan ve fark edilmeyen koşullar bilgisayarın çalışmasını etkilediğinde ortaya hatalar çıkar. Bu gibi durumların sebebini kestirmek imkansızdır. Mesela mutfak flöresanını yaktığınızda modemin bağlantısının kesildiğini şans eseri fark edebilirsiniz. 

Modemin kapanıp açılma sebebi yüksek voltajdan kaynaklanan anlık bir elektromanyetik dalgadır. Ancak az önce belirttiğimiz gibi etkenleri anlamak her zaman mümkün olmayabiliyor.


Gelecekte ne olacak? Sistem yine çökecek mi?

Anlaşılması güç hatalar bir yana, makalemizde yazılım çökmelerinin temel sebebinin hatalı çalışan bir işlemin sonlandırılması olduğunu birlikte görmüş olduk. Uygulamalar insanlar tarafından yazılıyor ancak uygulamaları yazanlar insanlar değil başka uygulamalar çalıştıran makineler bile olsaydı, hatalar ve çökmeler yine olacaktı. Çökmelerin sebebi hatalar olmasına karşın, çökmeler sistemin kalanını koruyan bir mekanizma olarak çalışmaya devam edecek.

Peki bu hep böyle mi gidecek? İki ihtimal var, birincisi artan işlem miktarı yüzünden işler daha da karmaşık hale gelecek ve gelecekte çakışmalar ve sorunlar tekrar artacak. İkinci ihtimal ise sorunlar, yazılımların daha da iyi yalıtılması sayesinde iyice azalacak. 

Donanımsal olarak da artan çekirdek sayısı sayesinde yazılımlar donanım bazında da yalıtılırsa güvenlik ve istikrar artacaktır. Ancak tek başına işlemcilerin çekirdek sayısının artmasından öte, işlemciye veri besleyen çevre birimlerin de darboğazları ve çakışmaları engelleyecek şekilde gelişmesi gerekiyor. Sürücüler ve uygulamalar da uygun bir şekilde hazırlanmalı.

Bu tür sorunlardan korumak için sanal bilgisayar kullanabileceğinizi ve bu konuda bir rehberimiz olduğunu da hatırlatalım.











Netstat

Trojanlar ve temizleme yöntemleri Trojan nedir? Trogenlar girdiği bilgisayarın belirli bir portunu açıp bağlanacak client pro...