20 Temmuz 2013 Cumartesi

TÜRK SAVUNMA SANAYİ

Türkiye, savunma sanayiinde gelişiyor
Terörle mücadele konusunda bugüne kadar yurtdışına bağımlı bir şekilde çaba harcayan Türkiye, bağımlılığını en aza indirmeyi başardı.

Terörle mücadele konusunda silah ve teçhizat bakımından başta ABD olmak üzere İsrail'e olan bağımlılık yakında tarih olacak. Türkiye, savunma sanayii konusunda son 10 yılda yaptığı atılımlarla, AR-GE'ye büyük önem vererek bu alandaki yurtdışı bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor. Fotoğraf: Hollanda'ya da satılan ASELSAN'ın geliştirdiği Kaideye Monteli Stringer Füze Sistemi...
1.20110917163407.jpg
Yakın tarihlere kadar hayal olan askeri teçhizat, silah ve mühimmatın üretimi, testleri, planlamaları, projelendirme ve ihaleleri arka arkaya yapılmaya başlandı. Türk Havacılık Sanayi (TAI), Aselsan, Havelsan gibi savunma sanayii alanındaki nitelikli devlet kurumlarının yanında özel sektörün de devreye girmesi, yerli silahlarda 'millileşmeyi' hızlandırdı.
2.20110917163426.jpg
AR-GE'YE BÜYÜK YATIRIM Siyasi iradenin son on yılda AR-GE yatırımlarını artırmasıyla savunma sektöründe millileşme hızlandı. 2002 yılında AR-GE'ye 50 milyon dolar harcama yapılırken, 2012 için bu rakam 500 milyon dolara çıkartıldı. Türkiye, ayrıca silah modernizasyonunu da yerli imkanlarla yapmayı başardı. Son on yılda TSK'nın 24 milyar doları bulan modernizasyonun yüzde 90'ı Türkiye'de gerçekleştirildi. Fotoğraf: Aselsan-Roketsan Özgün orta irtifa hava savunma sistemi...
3.20110917163436.jpg
'ALTAY' ZIMBA GİBİ Türkiye, milli tank üretimini de gerçekleştiricek. Geçtiğimiz Mayıs ayında IDEF Fuarı'nda prototipi sergilenen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da ilgiyle incelenen Altay tankı, 2013 yılından itibaren seri imalata geçecek. Teknik destek sağlayıcısı Güney Kore'nin Rotem firması olan Altay Projesi, üçüncü nesil tank olacak. Tankın tasarım, geliştirme, prototip imalatı, test ve sertifikasyon aşamalarının tamamlanması için 500 milyon dolar mali kaynak ayrıldı. Üçüncü nesil ana muharebe tankı olarak tasarlanmakta olan aracın prototip testleri ve kalifikasyon çalışmalarının 2012 yılında tamamlanması, seri imalatın ise 2013 yılında devreye girmesi planlanmakta. Proje sonunda açılacak yeni bir ihale ile seri üretimi kazanan kurum ya da kuruluş belirlenecektir. İlk etapta üretilmesi planlanan 250 adet tank, TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda artırılacak.
4.20110917163447.jpg
FIRTINA VE PANTER OBÜSLERİ İleri teknoloji ürünü 40 kilometre menzilli obüs topları üretimi gerçekleştirilerek TSK'ya teslim edildi. Fırtına ve Panter adı verilen obüsler, geçtiğimiz ay hava harekatında karadan destekli olarak yapılan top atışlarında kullanıldı.
5.20110917163456.jpg
Örgüte yapılan karadan top atışlarında 40 km menzilli 'Fırtına' ve 'Panter' terör hedeflerini başarıyla vurdu.
6.20110917163505.jpg
Milli savaş gemisi Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında Türk özel sektörünün ürettiği savaş gemisi Deniz Kuvvetleri'nin envanterine geçmiş durumda. 'Heybeliada' ismi verilen Türk savaş gemisi Tuzla'daki tersanelerde üretilerek törenle göreve başladı. MİLGEM projesiyle donanmadaki gemilerin tasarım ve üretiminin yerli imkanlarla yapılması hedeflendi.
7.20110917163516.jpg
ANKA GÖZCÜ KARAYEL Türkiye, 1990'ların başında ABD'den aldığı insansız hava aracı 'predatör'ün ve İsrail'den temin ettiği, sorunlu olan Heron'ların yanısıra kendi araçlarını da üretti. ABD ve İsrail'den alınan, ancak yeterli verim sağlanamayan insansız hava araçlarından çok daha kullanışlı, yazılımı yerli olan ve silah montesi de mümkün olan İHA'lar üretildi. Vestel ile Kale-Baykal konsorsiyumu, 'Karayel' adı verilen taktik İHA'yı üreterek TSK'nın hizmetine sundu. 70 kiloluk yükle 20 saat uçacak olan 'Karayel' piste ihtiyaç duymaksızın iniş kalkış yapabilecek ve benzerlerinden ayrışan bu özelliği sayesinde deniz platformlarında da kullanılabilecek. Ayrıca TUSAŞ da, ANKA adı verilen insansız hava aracının TSK'da kullanımını sağlamış oldu. Bu arada 'Gözcü' adı verilen insansız hava araçları bir süredir terörle mücadelede kullanılıyor. Şu anda çok sayıda mini İHA'lar ve taktik İHA'lar yerli malı olarak Türk ordusunda görev yapmakta.
8.20110917163529.jpg
SAVAŞ UÇAĞI TASARLANIYOR Türkiye için büyük hayal olan savaş uçağının üretimi, 2020 yılında gerçekleştirilecek. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın 2020'li yıllardan sonraki jet eğitim uçağı ve muharip uçak ihtiyacının karşılanması amacıyla, ilk Türk savaş uçağı, kavramsal tasarımı gerçekleştirilerek Tusaş-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) işbirliği ile yapılacak. Uçağın yapımı TAI tarafından gerçekleştirilecek olmasına rağmen, Türkiye'de savunma sanayii konusunda adı geçen her kurum ve kuruluş da katkı sağlayacak. Savunma sektöründeki her oyuncu; TAI, Havelsan, Roketsan, Aselsan, özel sektördeki savunma kuruluşları, enstitüler, üniversiteler, SSM ve Milli Savunma Bakanlığı 'Türk savaş uçağı' için seferber olacak. Yeni nesil milli savaş uçağı, F4 uçaklarının görev sürelerinin bitişini karşılayacak ve F16 ile F35'lerle birlikte görev yapabilecek. Türkiye'nin ilk yerli savaş uçağının tasarım ve imalatı aşamalarında, TAI ve Tusaş Motor Sanayii A.Ş (TEI) öncü kuruluşlar olacak. 2015 yılından itibaren uçak motorları tasarlamayı ve üretmeyi hedefleyen TEI, dünya standartlarında tasarım imkanına sahip TAI ile milli uçak tasarımına yoğunlaşacak.
9.20110917163539.jpg
ATAK 2013'TE Türkiye, uçak yapmak için girişimlerini hızlandırmışken, yerli helikopterin test uçuşları başladı bile... Geçtiğimiz ağustos ayında ATAK T-129 helikopteri test uçuşlarını başarıyla gerçekleştirdi. TUSAŞ, AgustaWestland ve Aselsan'ın ortak üretimi olan 'T-129' adlı saldırı helikopteri, Türkiye'nin coğrafi ve iklim koşullarına göre tasarlandı. T-129, AgustaWestland A-129 International (AW129) helikopterinin geliştirilmiş ve özgün sistemler içeren türevi olacak. Yaklaşık 3 milyar ABD doları tutarında olan bu proje sayesinde önemli teknoloji ve tecrübe birikimi sağlanacak.


WEB TASARIMINDA BENİSEÇERSENİZ MİNNETTAR OLURUM. NO: +90 531 389 29 44


17 Temmuz 2013 Çarşamba

COCA-COLA (Kolayla ilgili şoke eden gerçek!)




Kaliforniya mahkemesi Coca-Cola'nın içindeki kanserojenkaramel boya miktarını düşürdü. Bunun üzerine içecek devi sadece ABD'ye özel bir kola üretti.

Türkiye dahil pek çok ülke ise içeriği değiştirilmeyen kanserli kolayı tüketmeye devam ediyor.
Bugün gazetesinin haberine göre dünyanın en büyük içecek firması olan Coca-Cola içinde bulunan ve hayvanlarda kanseryaptığı belirlenen "karamel boyası" miktarını sadece Kaliforniya Eyaleti'nde azalttı. Çünkü Kaliforniya eyaleti yaptığı araştırmalarda "karamel boyası"nın kansere sebep olan bir kimyasal olduğunu ve bir kutu kolada 29 miligramdan fazla bulunmasının kanser riskini artırabileceğini belirtti.

UYARI LOGOSU OLMALI

Kaliforniya mahkemesi yetkilileri kolalı içeceklerin 12 onsluk kutularında eyalet kanunlarının müsaade ettiği miktarın 5 misli yani 138 mikrogram4- metil-imidazol yani karamel boyası çıktığını açıkladı. Eyalet kanunlarına göre eğer bir ürün bu kadar yüklü kansorejen madde içeriyorsa mutlaka o üründe kanseruyarısı logosu bulunmalı. Ya da o üründeki kansere neden olan kimyasal azaltılarak piyasaya sürümeli.

LÖSEMİ YAPIYOR İDDİASI

Coca-Cola firması da içeceğindeki karamel boyasının miktarını azaltarak piyasaya sürmeyi tercih etti. Ancak bu durum diğer ülkeler için geçerli değil. Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede kola kanser yaptığı iddia edilen söz konusu karamel boyası miktarı azaltılmadan piyasaya sürülüyor. Uzmanlar aynı kararın Türkiye'de de uygulanmasını istedi. Amerikan Milli Toksikoloji Programı'na göre koladaki maddeler hayvanlarda akciğer, karaciğer, tiroit kanserleri ve lösemiye yol açıyor.

DAVA DEVAM EDİYOR

Konu hakkında görüşlerini aldığımız Coca-Cola yetkilileri şunları söyledi: "Sadece Kaliforniya'daki üretimde kullanılan prosesi değiştirme kararı aldık. Onun dışında dünyada eski içerik aynen devam ediyor. Türkiye de buna dahildir.Avrupa Birliği standartlarında sıkıntılı olmayan bir prosesi bilimsel veriye dayanmaksızın zararlı iddiasında bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin aldığı karara itiraz ettik. Davamız devam ediyor. Mahkemenin sonucunu bekliyoruz."

KANSER YAPMAZ DİYEMEYİZ

Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Bülent NazlıAmerika'da bu yönde bir karar alındıysa ülkemizde de aynen uygulanması gerektiğini vurguladı. Nazlı şunları şöyledi: "Hayvanlarda kanser yapıyorsa bu insanlar için de geçerli. Hayvanlarda kanser yapmıyor insanda yapmıyor demek mümkün değil."

KESİNLİKLE İÇİLMEMELİ

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Yavuz Dizdar, kolanın eski kola olmadığını sürekli değişime uğratıldığını belirtti. Dizdar, "Amerika'da yasaklandıysa bizde de yasaklanmalı. Kesinlikle içilmemeli. Normalde bir bardakkola içmek fazla sorun teşkil etmez. Lakin bir bardakla sınırlı kalmıyoruz. Tek oturuşta litrelerce kola devirenler var.Onlarda çok büyük sorun" dedi.

BİZİMKİ CAN DEĞİLMİ?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, "Amerikalılar'ın canı can da bizimki patlıcan mı, neden bizde de bu kanserojen maddeler azaltılmıyor?" diye sordu. Küçükusta, Center for Science Public Interest (CSPI) adlı kamu yararına çalışan bilim kuruluşu renklendirici olarak kullanılan kanserojen karamel boyasının yasaklanması için FDA' ya (Gıda ve İlaç Dairesi) başvurduğunu belirtti.

TÜRKİYE'DE DE YASAKLANSIN

Küçükusta, şunları söyledi: “CSPI, kanser riskinin düşük olmasına rağmen hiçbir besin değerleri olmayan ve sadece kozmetik olarak kullanılan kimyasalın yiyecek ve içeceklerde yeri olmadığını belirtti. Sonuç itibariyle on binlerce insan kanser olduktan sonra 'Karamel hakikaten kanserojenmiş, kullanmayalım' demek mi yoksa kanser yapma ihtimali olan bir maddeyi hiç kimse zarar görmeden hayatımızdan çıkarmak mı doğrudur? Bütün bunları dikkate alarak tıpkı Kaliforniya'de olduğu gibi Türkiye'de de bu madde yasaklanmalı.”

Netstat

Trojanlar ve temizleme yöntemleri Trojan nedir? Trogenlar girdiği bilgisayarın belirli bir portunu açıp bağlanacak client pro...