MANTIK DEVRELERİ SORU ÇÖZÜMLERİ 1

SORULAR (12)

1. Çevrenizde gördüğünüz olayların hangisi analog ; hangisi sayısal işaret biçimine uygundur? bir kuşun uçması analog biçime uygunsa,kuşun neler yapması sayısal biçime uygundur.?
2. ASCII BİR KOD TABLSOUSDURR VE BİLGİSAYAR SİSTEMLERİNDE  EN YAYGIN KULLANILANLARDAN BİRİSİDİR.BAŞKA HANGİ KOD TABLOLARI VARDIR VE ÖZELLİKLERİ NELERD
3. Bir kavşağın denetimi için lojik devreler tasarlanacaktır; devre kombinezonal mı veya ardışıl  mı olmalıdır?Nedeniyle beraber açıklayınız.
4. Lojik devre tasarımında en temel birim kapılardır, Aslında,  kapıların da temel yapı taşı olan transistörlerdir. Bir kapı kaç tane transistör içermektedir? 
5. Elimizde 2K*2'lik 8 tane bellek elemanı vardır.Bunları kullanarak hangi boyutta bellek elemanlarını oluşturabiliriz?
6. Güç harcamasının az olması istenen bir lojik devre kart şeklinde tasarlanacaktır. Hangi teknoloji , TTL mi CMOS mu seçilmelidir? Cevabınızın tersi seçilmiş olsaydı, yani daha fazla güç harcasaydı, bu seçimin hangi özelliği daha iyi olurdu?
7. Bir lojik devre kart olarak üretilecekse nelere dikkat edilmelidir? ASIC  tasarımı yapılmış olsaydı aynı noktalara dikkat edilmesi gerekir miydi? Açıklayınız.
8. Lojik devre tasarımında maliyet unsurları nelerdir? Açıklayınız.
9. Ardışıl lojik devrelerde tetikleme için saat işareti kullanılır;  işaretin nerelerinde  yapılabilmektedir? Sizce herbirinin olumlu ve olumsuz  yanları nelerdir?
10. Bir ADC tüm-devresi 16 bitlik tir. Sayısala çevrilmesi istenen analog işaret ise 65 Volt'tur. ADC'nin duyarlılığı yaklaşık  kaç mV olur? ADC 8 bitlik olsaydı duyarlılık kaç mV olurdu? Hesaplayarak karşılaştırınız. 
11.   
12. 
    

                               ÇÖZÜMLER(12)                                              

1. ANALOG İŞARET;Bulunduğu aralık içerisinde her değeri alabilen ve süreklilik özelliği olan fiziksel işaretlerdir. Doğadaki fiziksel olayların hemen hepsi analog işaret şeklinde ortaya çıkmaktadır denilebilir . SAYISAL İŞARET; Belirli bir aralık içerisinde atlamalı değerler alabilen işaretlerdir. En çok  bilinen sayısal işaret ikili(binary) olanıdır. bir kapının açık veya kapalı olduğunu gösteren işaret sayısal işaretken, kapının açılması veya kapatılması durumunu gösteren işaret analog'dur.   KUSUN çırptığı kanat sayısı,uçuş süresi, uçuş uzunluğu ve uçuş hızı da sayısal işarettir.                                            
2.   BCD, BCO,BCH, EBCDIC, ASCII, Parity gibi kod tabloları vardır.Gereksinimlerine göre kullanılırlar .
3.   Devre  ardışıl  olmalıdır.çünkü t anında giriş t çıkışına ekstra ... Eski kayıtları tutan bir bellek(saklayıcı) vardır bu da kavşaktaki trafik suçlularını yakalamak için kullanılmaktadır.   
4.  
5.    
6.  
7.  
8.  
9.   
10.  
11.   

TÜRK SAVUNMA SANAYİ

Türkiye, savunma sanayiinde gelişiyor

Terörle mücadele konusunda bugüne kadar yurtdışına bağımlı bir şekilde çaba harcayan Türkiye, bağımlılığını en aza indirmeyi başardı.

Türkiye, savunma sanayiinde millileşme sürecini hızlandırdı. Terörle mücadele konusunda bugüne kadar yurtdışına bağımlı bir şekilde çaba harcayan Türkiye, bağımlılığını en aza indirmeyi başardı.

Terörle mücadele konusunda silah ve teçhizat bakımından başta ABD olmak üzere İsrail'e olan bağımlılık yakında tarih olacak. Türkiye, savunma sanayii konusunda son 10 yılda yaptığı atılımlarla, AR-GE'ye büyük önem vererek bu alandaki yurtdışı bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor. Fotoğraf: Hollanda'ya da satılan ASELSAN'ın geliştirdiği Kaideye Monteli Stringer Füze Sistemi...

Yakın tarihlere kadar hayal olan askeri teçhizat, silah ve mühimmatın üretimi, testleri, planlamaları, projelendirme ve ihaleleri arka arkaya yapılmaya başlandı. Türk Havacılık Sanayi (TAI), Aselsan, Havelsan gibi savunma sanayii alanındaki nitelikli devlet kurumlarının yanında özel sektörün de devreye girmesi, yerli silahlarda 'millileşmeyi' hızlandırdı.

AR-GE'YE BÜYÜK YATIRIM Siyasi iradenin son on yılda AR-GE yatırımlarını artırmasıyla savunma sektöründe millileşme hızlandı. 2002 yılında AR-GE'ye 50 milyon dolar harcama yapılırken, 2012 için bu rakam 500 milyon dolara çıkartıldı. Türkiye, ayrıca silah modernizasyonunu da yerli imkanlarla yapmayı başardı. Son on yılda TSK'nın 24 milyar doları bulan modernizasyonun yüzde 90'ı Türkiye'de gerçekleştirildi. Fotoğraf: Aselsan-Roketsan Özgün orta irtifa hava savunma sistemi...

'ALTAY' ZIMBA GİBİ Türkiye, milli tank üretimini de gerçekleştiricek. Geçtiğimiz Mayıs ayında IDEF Fuarı'nda prototipi sergilenen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da ilgiyle incelenen Altay tankı, 2013 yılından itibaren seri imalata geçecek. Teknik destek sağlayıcısı Güney Kore'nin Rotem firması olan Altay Projesi, üçüncü nesil tank olacak. Tankın tasarım, geliştirme, prototip imalatı, test ve sertifikasyon aşamalarının tamamlanması için 500 milyon dolar mali kaynak ayrıldı. Üçüncü nesil ana muharebe tankı olarak tasarlanmakta olan aracın prototip testleri ve kalifikasyon çalışmalarının 2012 yılında tamamlanması, seri imalatın ise 2013 yılında devreye girmesi planlanmakta. Proje sonunda açılacak yeni bir ihale ile seri üretimi kazanan kurum ya da kuruluş belirlenecektir. İlk etapta üretilmesi planlanan 250 adet tank, TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda artırılacak.

FIRTINA VE PANTER OBÜSLERİ İleri teknoloji ürünü 40 kilometre menzilli obüs topları üretimi gerçekleştirilerek TSK'ya teslim edildi. Fırtına ve Panter adı verilen obüsler, geçtiğimiz ay hava harekatında karadan destekli olarak yapılan top atışlarında kullanıldı.

Örgüte yapılan karadan top atışlarında 40 km menzilli 'Fırtına' ve 'Panter' terör hedeflerini başarıyla vurdu.

Milli savaş gemisi Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında Türk özel sektörünün ürettiği savaş gemisi Deniz Kuvvetleri'nin envanterine geçmiş durumda. 'Heybeliada' ismi verilen Türk savaş gemisi Tuzla'daki tersanelerde üretilerek törenle göreve başladı. MİLGEM projesiyle donanmadaki gemilerin tasarım ve üretiminin yerli imkanlarla yapılması hedeflendi.

ANKA GÖZCÜ KARAYEL Türkiye, 1990'ların başında ABD'den aldığı insansız hava aracı 'predatör'ün ve İsrail'den temin ettiği, sorunlu olan Heron'ların yanısıra kendi araçlarını da üretti. ABD ve İsrail'den alınan, ancak yeterli verim sağlanamayan insansız hava araçlarından çok daha kullanışlı, yazılımı yerli olan ve silah montesi de mümkün olan İHA'lar üretildi. Vestel ile Kale-Baykal konsorsiyumu, 'Karayel' adı verilen taktik İHA'yı üreterek TSK'nın hizmetine sundu. 70 kiloluk yükle 20 saat uçacak olan 'Karayel' piste ihtiyaç duymaksızın iniş kalkış yapabilecek ve benzerlerinden ayrışan bu özelliği sayesinde deniz platformlarında da kullanılabilecek. Ayrıca TUSAŞ da, ANKA adı verilen insansız hava aracının TSK'da kullanımını sağlamış oldu. Bu arada 'Gözcü' adı verilen insansız hava araçları bir süredir terörle mücadelede kullanılıyor. Şu anda çok sayıda mini İHA'lar ve taktik İHA'lar yerli malı olarak Türk ordusunda görev yapmakta.

SAVAŞ UÇAĞI TASARLANIYOR Türkiye için büyük hayal olan savaş uçağının üretimi, 2020 yılında gerçekleştirilecek. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın 2020'li yıllardan sonraki jet eğitim uçağı ve muharip uçak ihtiyacının karşılanması amacıyla, ilk Türk savaş uçağı, kavramsal tasarımı gerçekleştirilerek Tusaş-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) işbirliği ile yapılacak. Uçağın yapımı TAI tarafından gerçekleştirilecek olmasına rağmen, Türkiye'de savunma sanayii konusunda adı geçen her kurum ve kuruluş da katkı sağlayacak. Savunma sektöründeki her oyuncu; TAI, Havelsan, Roketsan, Aselsan, özel sektördeki savunma kuruluşları, enstitüler, üniversiteler, SSM ve Milli Savunma Bakanlığı 'Türk savaş uçağı' için seferber olacak. Yeni nesil milli savaş uçağı, F4 uçaklarının görev sürelerinin bitişini karşılayacak ve F16 ile F35'lerle birlikte görev yapabilecek. Türkiye'nin ilk yerli savaş uçağının tasarım ve imalatı aşamalarında, TAI ve Tusaş Motor Sanayii A.Ş (TEI) öncü kuruluşlar olacak. 2015 yılından itibaren uçak motorları tasarlamayı ve üretmeyi hedefleyen TEI, dünya standartlarında tasarım imkanına sahip TAI ile milli uçak tasarımına yoğunlaşacak.

ATAK 2013'TE Türkiye, uçak yapmak için girişimlerini hızlandırmışken, yerli helikopterin test uçuşları başladı bile... Geçtiğimiz ağustos ayında ATAK T-129 helikopteri test uçuşlarını başarıyla gerçekleştirdi. TUSAŞ, AgustaWestland ve Aselsan'ın ortak üretimi olan 'T-129' adlı saldırı helikopteri, Türkiye'nin coğrafi ve iklim koşullarına göre tasarlandı. T-129, AgustaWestland A-129 International (AW129) helikopterinin geliştirilmiş ve özgün sistemler içeren türevi olacak. Yaklaşık 3 milyar ABD doları tutarında olan bu proje sayesinde önemli teknoloji ve tecrübe birikimi sağlanacak.

WEB TASARIMINDA BENİSEÇERSENİZ MİNNETTAR OLURUM. NO: +90 531 389 29 44

COCA-COLA (Kolayla ilgili şoke eden gerçek!)

Kaliforniya mahkemesi Coca-Cola'nın içindeki kanserojenkaramel boya miktarını düşürdü. Bunun üzerine içecek devi sadece ABD'ye özel bir kola üretti. Türkiye dahil pek çok ülke ise içeriği değiştirilmeyen kanserli kolayı tüketmeye devam ediyor. Bugün gazetesinin haberine göre dünyanın en büyük içecek firması olan Coca-Cola içinde bulunan ve hayvanlarda kanseryaptığı belirlenen "karamel boyası" miktarını sadece Kaliforniya Eyaleti'nde azalttı. Çünkü Kaliforniya eyaleti yaptığı araştırmalarda "karamel boyası"nın kansere sebep olan bir kimyasal olduğunu ve bir kutu kolada 29 miligramdan fazla bulunmasının kanser riskini artırabileceğini belirtti. UYARI LOGOSU OLMALI Kaliforniya mahkemesi yetkilileri kolalı içeceklerin 12 onsluk kutularında eyalet kanunlarının müsaade ettiği miktarın 5 misli yani 138 mikrogram4- metil-imidazol yani karamel boyası çıktığını açıkladı. Eyalet kanunlarına göre eğer bir ürün bu kadar yüklü kansorejen madde içeriyorsa mutlaka o üründe kanseruyarısı logosu bulunmalı. Ya da o üründeki kansere neden olan kimyasal azaltılarak piyasaya sürümeli. LÖSEMİ YAPIYOR İDDİASI Coca-Cola firması da içeceğindeki karamel boyasının miktarını azaltarak piyasaya sürmeyi tercih etti. Ancak bu durum diğer ülkeler için geçerli değil. Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede kola kanser yaptığı iddia edilen söz konusu karamel boyası miktarı azaltılmadan piyasaya sürülüyor. Uzmanlar aynı kararın Türkiye'de de uygulanmasını istedi. Amerikan Milli Toksikoloji Programı'na göre koladaki maddeler hayvanlarda akciğer, karaciğer, tiroit kanserleri ve lösemiye yol açıyor. DAVA DEVAM EDİYOR Konu hakkında görüşlerini aldığımız Coca-Cola yetkilileri şunları söyledi: "Sadece Kaliforniya'daki üretimde kullanılan prosesi değiştirme kararı aldık. Onun dışında dünyada eski içerik aynen devam ediyor. Türkiye de buna dahildir.Avrupa Birliği standartlarında sıkıntılı olmayan bir prosesi bilimsel veriye dayanmaksızın zararlı iddiasında bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin aldığı karara itiraz ettik. Davamız devam ediyor. Mahkemenin sonucunu bekliyoruz." KANSER YAPMAZ DİYEMEYİZ Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Bülent NazlıAmerika'da bu yönde bir karar alındıysa ülkemizde de aynen uygulanması gerektiğini vurguladı. Nazlı şunları şöyledi: "Hayvanlarda kanser yapıyorsa bu insanlar için de geçerli. Hayvanlarda kanser yapmıyor insanda yapmıyor demek mümkün değil." KESİNLİKLE İÇİLMEMELİ İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Yavuz Dizdar, kolanın eski kola olmadığını sürekli değişime uğratıldığını belirtti. Dizdar, "Amerika'da yasaklandıysa bizde de yasaklanmalı. Kesinlikle içilmemeli. Normalde bir bardakkola içmek fazla sorun teşkil etmez. Lakin bir bardakla sınırlı kalmıyoruz. Tek oturuşta litrelerce kola devirenler var.Onlarda çok büyük sorun" dedi. BİZİMKİ CAN DEĞİLMİ? Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, "Amerikalılar'ın canı can da bizimki patlıcan mı, neden bizde de bu kanserojen maddeler azaltılmıyor?" diye sordu. Küçükusta, Center for Science Public Interest (CSPI) adlı kamu yararına çalışan bilim kuruluşu renklendirici olarak kullanılan kanserojen karamel boyasının yasaklanması için FDA' ya (Gıda ve İlaç Dairesi) başvurduğunu belirtti. TÜRKİYE'DE DE YASAKLANSIN Küçükusta, şunları söyledi: “CSPI, kanser riskinin düşük olmasına rağmen hiçbir besin değerleri olmayan ve sadece kozmetik olarak kullanılan kimyasalın yiyecek ve içeceklerde yeri olmadığını belirtti. Sonuç itibariyle on binlerce insan kanser olduktan sonra 'Karamel hakikaten kanserojenmiş, kullanmayalım' demek mi yoksa kanser yapma ihtimali olan bir maddeyi hiç kimse zarar görmeden hayatımızdan çıkarmak mı doğrudur? Bütün bunları dikkate alarak tıpkı Kaliforniya'de olduğu gibi Türkiye'de de bu madde yasaklanmalı.”

DİKKAT PC'niz neden yavaşlıyor?

Bilgisayarınızın neden yavaşladığını bir türlü çözemediniz mi? O zaman bu 10 maddeye göz atmalısınız.

İnternette gezinirken, klasörlere veya dosyalara çift tıkladığınızda, bilgisayarınız açılırken ve kapanırken, ve hatta bir şeyler yazarken yavaşlıyorsa, yalnız değilsiniz.
chip.com.tr'de yer alan habere göre Masaüstü PC'lerin ve laptop'ların yavaşlaması için birçok neden var ve genellikle bu sorunu çözmeniz mümkün. Aşağıdaki listemiz, bilgisayarınızın neden yavaş çalıştığını bulmanızı sağlayacak:

1. Sistem başlangıcı: PC'niz yavaş başlıyorsa, bunun bir numaralı sorumlusu genellikle başlangıçta yüklenen uygulamalardır. Başlangıçta yüklenen uygulamaları Windows'un msconfig aracı ile değiştirebilir, veya Autoruns gibi daha gelişmiş bir yazılıma başvurabilirsiniz.

2. Parçalanmış sabit disk (SSD'ler hariç): Sabit diskinizdeki dosyaların parçalarının diskin farklı bölgelerine yayılması, onların okunmasını veya üzerine yazılmasını önemli ölçüde yavaşlatır. Diskinizin ne kadar parçalandığını görmek için Windows'ta C sürücünüze sağ tıklayın, Özellikler > Araçlar > Şimdi Birleştir'i seçin ve ekrandaki yönergeleri izleyin.

3. Çok fazla geçici dosya birikintisi: Sabit diskiniz yüzde 90 oranında veya daha fazla dolduğunda performansınız düşecektir. Bu durumda yapabileceğiniz en iyi şey, Windows'un geçici dosyalarını silmek ve web tarayıcınızın ön belleğini temizlemektir. Windows'un geçici klasörlerini temizlemek için CCleaner'dan faydalanabilirsiniz
4. Yanlış ayarlanmış bir takas dosyası: Hata mesajlar ve kötü performans, bazen belleğiniz tükendiğinde sabit diskinizi bellek olarak kullanmaya izin veren takas dosyasından kaynaklanabilir.

Takas dosyanızın boyutunu masaüstünde veya Windows Gezgini'nde Bilgisayar'a sağ tıklayıp Özellikler'e, ardından Gelişmiş > Ayarlar > Performans > Gelişmiş'e tıklayarak kontrol edebilirsiniz. Buradaki minimum ve makisumum boyutları artırın veya boyutları sistemin yönetmesine izin verin.

5. Kaldırılan programlar ve kayıt defteri: Bir programı kaldırmanız, onun tüm öğelerini tamamen PC'nizden silmeniz anlamına gelmeyebiliyor. Yazılımı CCleaner gibi bir araçla tamamen kaldırabilirsiniz, ancak daha önceki kaldırmalarınız kayıt defterinizde artıklar bırakmış olabilir.

Bu artıkları temizlemek de CCleaner ile mümkün, ancak Windows kayıt defterini temizlemek için başka birçok araç da bulabilirsiniz. Kayıt defteriyle ilgili herhangi bir şey yapmadan önce PC'nizin yedeğini almanız yerinde olacaktır.

6. Yavaş ağ: Yavaş bir ağ bağlantısı, PC'nizin performansını direk olarak etkilemese de veri indirirken veya bulut uygulamalarını kullanırken sizi yavaşlatabilir. Sorunların üstesinden gelmek için önce ağ kablonuzun hasar almadığından emin olun. Kablosuz ağ kullanıyorsanız, bulunduğunuz yerde sinyalin güçlü olup olmadığını kontrol edin.

7. Virüsler: Zararlı yazılımlar, sisteminizin yavaşlamasına neden olabilecek en önemli sebeplerdendir. Bir antivirüs yazılımı ile bilgisayarınızı tarayın ve PC'nizde zararlı yüklü olup olmadığını kontrol edin.

8. Sisteminizle gelen yazılımlar: Bilgisayarınıza üreticiniz tarafından yüklenmiş olan yazılımlar, bazen çok fazla kaynak tüketerek sisteminizi yavaşlatabilir. Görev çubuğuna sağ tıklayıp Görev Yöneticisi'ni çalıştırın. İşlemler sekmesinde en çok hangi programların kaynak tükettiğine göz gezdirin.

9. Eski donanım: Bazen tek bir donanımınız, örneğin uzun süredir yükseltmediğiniz RAM'iniz, sisteminizde tıkanmaya yol açabilir. Zaman zaman eski kablolar da yavaş veri aktarımına ve veri kaybına yol açabilir.

10. Konum, hava akışı: Toz bilgisayarınızın içerisindeki fanların, hava boşluklarının, kabloların ve heatsink'lerin üzerinde toplanarak onun fazla ısınmasına neden olabilir. Bu ise performansta düşüş olarak size geri döner. Aynı zamanda PC'nizi hava alan bir yerde konumlandırmalı, hava deliklerini kapatmamalısınız.

DiKKaT TELEFON ALANLAR (WARnİNG)

Telefon alırken ki rehberiniz... Bilgisayar Mühendisi Edagül ERTEN sizin için derledi. Gittikçe büyüyen sektörler arasında bildiğimiz gibi akıllı telefon sektörü yer alıyor. Sektörün büyümesiyle kaliteli telefonlar arasında kararsız kalmamız da olağan oluyor.,

Firmaların birbirleriyle yarıştığı bu dönemlerde telefonlar bilgisayarları bile gölgede bırakacak seviyeye geldi. Özellikle iyi kameralı telefonlardan sonra kamera sektörü bile sallantıya girdi diyebiliriz.

Samsung Galaxy S3, iPhone 5 ya da Droid Razr Maxx HD bu sıralar çok duyduğumuz telefonlar arasında geliyor ve en iyiler arasında. Peki, bu telefonlardan hangisini seçmeliyiz?

Telefonlar konusunda cimri olmayın!
Telefonunuzun uzun süre kullanım için olmasını istiyorsanız, bir miktar parayı gözden çıkarmanız gerekiyor. Daha az para vermek için aynı özelliklerde ne olduğu belirsiz bir telefon alırsanız, çok uzun süre kullanmayacağınızı düşünmenizde fayda var.

Hangi özellikleri istediğinizi bilin!
Telefonu elinize aldığınızda hangi özellikleri daha çok kullanacaksınız, hangilerini görmek istiyorsunuz, bunları iyi tespit edin. İhtiyacınız olmayan özelliklere fazla para vermeyin. Örneğin kameranızı telefonunuzda kullanma ihtiyacı duymuyorsanız, kamera özelliklerinin son model olmasını önemsemeyin.

Doğru tasarımı yakalayın!
Telefon günümüzde ellerden düşmeyen, tam anlamıyla en çok kullandığımız cihaz. Bu nedenle iyi bir tasarım sizi her zaman daha mutlu edecektir. Kalitenin ve tasarımın bir arada bulunmasına özen gösterin. Ucuz maddelerden yapılmış şık bir telefonun işinizi uzun süre görmeyeceğini unutmayın.

Akıllı telefonlar
Günümüzün başrol yıldızları şüphesiz ki akıllı telefonlar. Çoğu akıllı telefon özellikle son model olanlar iyi birer işlemci, hafıza, ekran ve bağlantı özelliklerine sahip muhteşem hızlı cihazlar. Mobil işletim sistemlerinden Apple iOS, Google Android ve Microsoft Windows Phone kullanır. Ayrıca kendi bünyesinde bulundurduğu özelliklerin yanı sıra indirilebilir uygulama marketleriyle bir çok avantajlara ve güncel sistemlere sahiptir.

QWERTY telefonlar
Bu telefonlar genel olarak iş amaçlı kullanılır. Klavyeleri de mesajlaşma ve e-maillere uygun olduğundan tercih edilmektedir. Bu konuda ilk akla gelen markalar BlackBerry, Samsung ve LG oluyor.

Temel özelliklere sahip telefonlar
Web sayfalarına girmeyi düşünmeyen, full ekran masa üstü uygulamalarını kullanmayan ve son teknolojiyle ilgilenmeyen bir çok insan hala eski moda telefonları kullanmaktadır. Bu telefonları mesajlaşma ve arama için kullanmaktadırlar. Eski telefonlar telefon özelliğini karşılasa da bana göre yeni teknolojiye merak sarmamak elde değil.

Akıllı telefonlar her ne kadar boyut olarak büyümeye başlasa da teknoloji küçük cihazlarla her ihtiyacımızı göreceğimiz bir noktaya gelmiş durumda. Telefonlarda bir çok özellik olsa da her zaman bilgisayarlarını daha gelişmiş olduğu yargısı neredeyse yıkılmaya doğru gidiyor. Telefonlarla artık istediğimiz işlem kolayca gerçekleşiyor.







Telefon alırken dikkat edilmesi gereken kilit özellikler












Büyük ekranlar (4.7-5.5)
Akıllı telefon ekranları öyle büyüdü ki artık cep telefonu kavramından biraz uzaklaşıldı. Samsung Galaxy Note 2 ve LG Intuition 5 inç ve üzeri telefonların başında geliyor. HTC ve diğer markalar da amiral gemilerini çıkardı. Büyük telefonların kullanımının Note serisi ile başlamasının ardından fazla tutulmayacağı söyleniyordu fakat oldukça ilgi gördü.

Orta boyut ekranlar (4-4.5)
iPhone 5 ve Motorola Droid Razr M gibi telefonların başında geldiğini söyleyebiliriz. Samsung Galaxy S 3’ü büyük ekranlı bulanlar genel olarak iPhone’ları tercih ediyor. Motorola Droid Razr M de bu grupta yer alan telefonlar arasında.

İşlemci
Her telefonun kalbi diyebileceğimiz özellik işlemcide gizli. Uygulamaları çalıştırma ya da menüde gezintiyi bile etkileyen özelliklerden biridir.

Kamera
Kamera da akıllı telefonlarda son zamanlarda öne çıkan özellikler arasında yer alıyor. Fotoğraf paylaşımını seven insanlar fotoğraf makinesi kullanmak yerine direk telefonlarından resimleri arkadaşlarıyla paylaşmayı daha kolay buluyor. Genel olarak 5 ve 8 mega piksel olan kameralar yazılımsal özelliklerine göre performans sergiliyor.














Kamera
Kamera da akıllı telefonlarda son zamanlarda öne çıkan özellikler arasında yer alıyor. Fotoğraf paylaşımını seven insanlar fotoğraf makinesi kullanmak yerine direk telefonlarından resimleri arkadaşlarıyla paylaşmayı daha kolay buluyor. Genel olarak 5 ve 8 mega piksel olan kameralar yazılımsal özelliklerine göre performans sergiliyor.

Batarya
Bir diğer önemli özelliklerden biri de şüphesiz ki batarya. Telefonlarımızı her gün şarj etmek yorulduğumuz bir gerçek ve bunun yanı sıra 3300 mAh kapasiteye kadar pil ömrüne sahip telefonlar bulunmaktadır. Telefon seçerken de performans özellikleriyle eş değer düşünülmesi gereken bir özelliktir.

Wireless performans ve network
Akıllı telefonların en çok kullanıldığı alanı sorduğumuzda bir çoğunuz internet diyecektir. Wireless hızının da bu noktada önemi artıyor. Network yani 3G dediğimiz son zamanlarda operatör şirketlerin en çok kullandığı kelimelerden biri. 3G yani HSPA+ dediğimiz teknoloji son teknoloji cihazlarda zaten bulunuyor. Ancak olmayan cihazlar da bulunduğu için dikkat etmekte fayda var.

LCD
1980’lerde LCD ekranlar alarm saatlerin ekranların bugüne iyi bir gelişmeyle geldi. Bugün akıllı telefonlar HD 1280x720 pikseli 4.7 inç ekranlara taşıyor. AMOLED ekranlarla karşılaştırıldığında da güneş altında bile iyi sonuçlar verebilen LCD ekranlar telefonlarda daha çok tercih ediliyor.

Retina
326ppi yoğunlukta LCD ekranlar Retina Display teknolojisiyle elde edildi. Şimdiye kadar iPhone’lara ve iPad’lere özel olan Retina Display ekranlara benzer kalitede diğer firmalar da üretime geçti. Telefonlar artık sadece görüntü sunmuyor aynı zamanda görüntüyü yaşayabileceğiniz bir deneyim ve kalite sunuyor.

DİKKAT İNTERNET !!!!!!!!!!!!!!!!!!! WARNİNG

İnternetten Hapse Girdiler!

Bilişim suçlarına yönelik 9 ayda yapılan operasyonlarda 2 bin 441 şüpheli şahıs yakalandı.

Bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, hayatın her alanında getirdiği kolaylıklar yanında, suç işleyen kişiler için yeni suç yöntemleri üretmede de kolaylık sağlıyor. Bilişim suçlarına yönelik 9 ayda yapılan operasyonlarda 2 bin 441 şüpheli şahıs yakalandı

BİLİŞİM SUÇLARI

Bilişim yolu ile işlenen asayiş suçlarının önlenmesi ve diğer suçların soruşturulması ve aydınlatılmasında bilişim teknolojisi büyük bir öneme sahip. Gelişen teknolojinin doğal sonucu olarak, gün geçtikçe artan ve yaygınlaşan bilişim suçları ile mücadele ve diğer suçların soruşturulmasının etkin ve başarılı bir şekilde yürütülmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Bilişim Suçlarıyla Mücadele Daire Başkanlığı kuruldu.

Bilişim suçları ile mücadele kapsamında, 2011 yılında toplam 3 bin 992 operasyonda 4 bin 366 şüpheli şahıs yakalandı. 2012 yılının ilk 9 ayında ise toplam 3 bin 552 operasyonda 2 bin 441 şüpheli şahıs hakkında yasal işlem başlatıldı.

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından 2011 yılında 63 bilişim suçu olayına müdahale edildi, bu olaylarda 45 şüpheli yakalandı. 2012 yılının ilk dokuz aylık döneminde ise 176 olaya müdahale edildi ve bu olaylarda 116 şüpheli yakalandı.

DİKKAT (WARNİNG) FACEBOOK 'S

İş başvurusunda Facebook'a dikkat!  İşveren, iş başvurunuz sonrası nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu anlamak için Facebook'u kullanıyor. 

İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) Genel Başkanı Nizamettin Bilici, "İşveren, iş başvurunuz sonrası nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu anlamak için Facebook'u kullanıyor" dedi.
Bilici, yaptığı açıklamada, Türkiye'de sosyal medya kullanımının çok ileri düzeyde olduğunu ve bu konuda Türkiye'nin dünyada üçüncü sırada bulunduğunu kaydetti.
"KİŞİLİĞİNİZİ ÖĞRENMEK İÇİN Facebook'A BAKIYORLAR"
Sosyal medya üzerinden yapılan bütün yazışmaların ve dahil olunan bütün grupların hayatı etkileyebileceğinin ifade eden Bilici, şöyle konuştu:
"Gençler belirli gruplara üye oluyor. Facebook gibi sosyal paylaşım siteleri sürekli değişiyor. Orada üye olduğunun grup, zamanla bambaşka bir şekle bürünebiliyor.
İşveren, iş başvurunuz sonrası nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu anlamak için Facebook'u kullanıyor. İş başvurusu veya iş görüşmesi yapacak kişiler, hesaplarında uygun olmayan veri bulunduğundan şüpheleniyorsa, hesaplarını geçici olarak dondurmalıdır.

Burada yapacağınız her şey atanamamanıza bile neden olabilir. İstihbarat artık, elektronik ortamda yapılıyor. Bu verileri işlerken dikkatli olunmalıdır. Bugün İsrail, Facebook üzerinden şüpheli grupları inceliyor. Buradan alınan fotoğraflar, sanal taciz olarak kullanabiliyor. İnsanların telefon ve adresleri olumsuz içeriklere sahip sitelere konulup taciz edilmelerini neden oluyor."

"İNSANLAR, İNTERNET MEDYASINI, BİRİNCİ DERECEDE DİKKATE ALIYOR"
Bilici, yaklaşık 2 ay önce Türkiye İletişim Konfederasyonu (TİKOM) kurulduğunu ifade ederek, şunları belirtti: "Konfederasyonla, Türkiye'de çok düşük olan medya güvenilirliğini yeniden yapılandırmak ve iletişim fakültesi mezunlarını medyaya yaymak istiyoruz. Böylece, nitelikli medya mensuplarının medyayı yeniden yapılandırmayı planlıyoruz. İnsanların birinci derecede dikkate aldığı medya, internet medyasıdır. Genişliği ve hızlılığı bakımdan önemli bir medya mecrasıdır. Yeni medyada art niyetli çalışmalar da var."
AA